Bilindiği üzere, daha önce de ihracat bedellerinin 180 gün içinde ülkeye getirilmesi ve döviz bedelinin %80’inin bozdurulması zorunlu tutulmuştu. Resmî Gazete’de yayımlanan karar aşağıdaki gibidir. “Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz. Bu Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir. Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”Buna göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında (Bakanlıkça belirlenen haller dışında) Menkul ve gayrimenkul alım satım, 2- Taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile 3- İş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz. Bu düzenleme Türkiye’de yerleşik olanların kendi aralarında yapacakları işlemi kapsamaktadır. Taraflardan biri yurt dışında yerleşik ise bu düzenleme o işlemler için geçerli olmayacaktır. Yukarıda 3 maddede saydığımız ilk iki madde bakımından konu anlaşılır durumda ama üçüncü madde oldukça kritik. Bu halde sadece menkul ve gayrimenkul alım satımı ve kiralaması değil iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde de döviz cinsinden ve dövize endeksli işlem yapılamayacaktır. Örneğin, iki şirket kendi arasında döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşme yapamayacak, mal ve hizmet ticaretinde bulunamayacaktır. Hemen vurgulayalım ki, burada sözleşmeye atıfta bulunulmaktadır. Bilindiği gibi sözleşme yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. Yazılı sözleşme yapılmaz ise bu düzenleme kapsamına girmeme gibi bir yorum da yapılamaz. Bu düzenleme sonrası özellikle iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde getirilen yasaklama nedeni ile faturaların döviz cinsinden kesilmesi dahi tartışılabilecektir. Kanaatimce konu Tebliğ düzeyinde acilen açıklığa kavuşturulmalıdır. Hem ihracat ile elde edilen gelirlerin yurt içinde bozdurulması hem de dövizle işlem yapılması yasağına uymayanlara ne gibi yaptırım uygulanacaktır? Yasakların geldiği bilinmekte ama yasağı delenleri ne tür cezaların beklediği bilinmemektedir. 32 sayılıKararın 21’inci maddesinde yaptırıma ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir. “Kambiyo denetimine yetkili elemanlar ile kambiyo müdürlükleri (kambiyo murakabe mercileri) tarafından yapılan denetlemelerde bu Kararda öngörülen işlemleri ifa eden kişilerden, işlemlerinde Karara aykırılıklar tespit edilenler hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun zabıt ve aramaya dair hükümleri uygulanır.” Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun zabıt ve aramaya dair hükümleri ise oldukça ağır yaptırımlar içermekte, eşyanın (paranın) zaptına kadar gidebilecek bir süreci düzenlemektedir. Cezai müeyyide ağır olduğu için hem ihracat bedellerinin yurda getirilme ve bozdurulması düzenlemesine hem de bugünkü düzenlemeye azami özen gösterilmesinde fayda bulunmaktadır.