Anderson medya sektöründe yaşanan gelişmelerin arkasında üç ekonomik neden olduğuna inanmaktadır;
- Üretim araçlarının yaygınlaşması; teknoloji maliyetlerindeki düşüş, insanlara daha birkaç yıl öncesine kadar dokunanı yakacak kadar pahalı olan araçlara erişim olanağı sağladığı, milyonlarca coşkulu amatör artık kendi müziklerini kaydedebiliyor, kısa film çekebiliyor, profesyonel sonuçlar üreten basit yazılımlar kodlayabiliyor.
- Dağıtımın kolaylaşması; internet, dijital içeriğin dağıtımını bir meta haline getirirken envanter, iletişim ve işlem maliyetlerini ciddi oranda düşürüp niş ürünler için pazarlar yarattı.
- Düşen bağlantı maliyetlerinin arz ve talebi birbirine yakınlaştırması; Niş içeriği satmaktaki asıl zorluk, sattığınız ürünlere ilgi duyan potansiyel müşterileri bulmaktır. Güçlü arama ve tavsiye motorları, kullanıcı reytingleri ve aynı konuya ilgi duyan kullanıcı toplulukları bu sıkıntıyı ciddi oranda hafifletmişti
Anderson’ ın araştırması esas olarak medya sektöre odaklanmaktadır. Anderson, araştırmasında online video kiralama şirketi Netflix’ in nasıl daha çok sayıda niş filmi lisanslamaya yöneldiğini gösteriyor. Bu niş filmler, fazla kişi tarafından talep edilmese de Netflix’ in inanılmaz büyüklükteki niş film kataloğundan gelen toplam gelir, gişe hasılatı yüksek filmlerin kiralamasından sağlanan gelirle rekabet ediyor. Anderson’ ın araştırması esas olarak medya sektörüne odaklanmaktadır. Anderson, araştırmasında online video kiralama şirketi Netflix’ in nasıl daha çok sayıda niş filmi lisanslamaya yöneldiğini gösteriyor. Bu niş filmler, fazla kişi tarafından talep edilmese de Netflix’ in inanılmaz büyüklükteki niş film kataloğundan gelen toplam gelir, gişe hasılatı yüksek filmlerin kiralamasından sağlanan gelirle rekabet ediyor.
Dijitalleşme döneminde uzun kuyruğun görünür oluşuyla birlikte, Anderson’ a göre kuyrukta yer alan ürünlerin, içeriğin ya da insanların giderek daha fazla önemli olduğu bir kültüre ve ekonomiye doğru gidilmektedir. Yazara göre, uzun kuyruğun üzerinin örtüldüğü dönemde insanların, beğeni ve seçimlerini en düşük ortak paydada buluşturmak zorunda kalmışladır. Ancak insanların artık internet sayesinde kuyruğun sonlarına doğru kolayca uzanabilmekte ve ilgilerini çekebilecek yeni ve farklı ürün veya içerik türleriyle karşılaşabilmektedirler. Bu anlamda uzun kuyruk piyasasının, çeşitliliğin önünü açacağını, marjinal içeriğin web de kendine daha fazla yer bulabileceğini düşünmek mümkündür.
Anderson araştırmasında uzun kuyruk kavramının medya sektörü dışında da uygulanabileceğini gösteriyor. Mesela online müzayede sitesi eBay’ in başarısının arkasında, küçük miktarlarda non-hit yani revaçta olmayan ürün alıp satan yüzbinlerce kişilik bir kullanıcı kitlesi bulunuyor. Bir diğer online alışveriş platformu Amazon, kuyruğun sadece başındaki değil sonundaki az satan ürünleri de e-ticaretin konusu haline getirmektedir. Wikipedia, basılı bir ansiklopediyle kıyaslanamayacak miktarda, milyonlarca (pek çoğu küçük ve basılı bir ansiklopedi için önemsiz sayılabilecek) madde içermektedir. Google ise, gazete sayfalarına ya da televizyonlara reklam vermeleri olanaklı olmayan küçük girişimcilere de hizmet vererek reklam verenlerin uzun kuyruğuyla iş birliği yapmaktadır. Sonuç olarak ileriki zamanlarda dijitalleşmenin daha da yaygınlaşması ile uzun kuyruk teoreminin uygulama alanlarının çeşitlenmesini ve teoremin daha da önem kazanmasını söylemek yanlış olmayacaktır.