Airbnb, insanlara tanımadıkları insanların evlerini veya odalarını kiralamalarına olanak sağlayacak bir platform ve 38 milyar dolarlık bir şirket olmadan önce, üç arkadaşın sadece biraz para kazanmak ve kira paralarını çıkarmak için ortaya attıkları bir iş fikriydi.
San Francisco’ da yaşayan iki ev arkadaşı Joe ve Brian, ev kiralarını ödeyebilmek için şişme yataklarını kiraya vermeyi ve yanında sabah kahvaltısı ile müşteri çekmeyi planladılar. Joe, dairelerini kendi deyişiyle “tasarımcılar için yatak ve kahvaltı” formuna dönüştürmeyi önerdi. Başarılı olacaklarını düşündüler çünkü otel fiyatlarının yüksek olduğunun farkındalardı. Başlangıçta airbedandbreakfast.com adında bir site kurarak işe koyuldular.
San Francisco’daki yaklaşan konferans için şehre gelecek genç tasarımcıların otelden biraz daha ucuz ve daha sıcak bu yerde kalmak isteyebileceklerini söylediler. Uyuyacak yerleri, kablosuz internetleri, çalışacak alanları ve her sabah kahvaltıları olacaktı.
İkili, üç hava yatağı satın aldı ve gelenlerin çatı katında kalacağı bir yer açtı. Müşteriler airbedandbreakfast.com adlı internet sitesinden sadece birkaç tıklamayla kolayca 80$’a yatak rezervasyonu yapabiliyordu. Tasarım konferansı sırasında iki erkek ve bir kadın olmak üzere üç konuk rezervasyon yaptı.
Gebbia ve Chesky, Air Bed & Breakfast’ın büyük potansiyele sahip olduğunu kısa sürede fark ettiler. Bu nedenle eski oda arkadaşları Nathan Blecharczyk’i şirketi kurmaya yardım etmek için ikna ettiler. Sitede yaklaşık altı ay çalıştıktan sonra, üçlü bu girişimi SXSW 2008’de resmi olarak piyasaya sürmeye karar verdi. Ancak şirket kolayca beklediği değeri göremedi. Yani Air Bed & Breakfast hemen popüler olmadı. Web sitesi para kazandırmadığı için kahvaltılık gevrek kutuları sattıkları bir dönem bile oldu. Ancak o dönemde bile kutularına şirket hakkında bilgi veren bir kısım koyarak girişimleri hakkında güzel bir gerilla pazarlama yapmışlardır. Şirket, uzun olan ismini 2009 yılında rafa kaldırmış ve “Airbnb” olarak basitleştirmiş. Böylece platformun adının artık şişme yataklarla ortak bir noktası kalmamış. Çatı katlarındaki şişme yataklarını kiraya vermelerinin üzerinden zorluklarla geçen 4 yılın ardından 2011 yılına kadar Airbnb 89 ülkede kullanılmaya başlanmış ve platform üzerinden tam 1 milyon rezervasyon yapılmıştır. Üstelik SXSW’de “büyük çıkış yapan mobil uygulama” ödülünü de kazanmıştır. Aynı yıl Silikon Vadisi’ndeki bazı başkan yardımcıları, Airbnb’nin girişim programına 112 milyon dolar yatırım yaparak Airbnb’nin değerini 1 milyar doların üstüne çıkarmışlar. Her şeyin çok güzel gittiği bu zamanlarda büyü bozulmaya başlamış ve ev kiralamanın sorunları büyümeye başlamış. Hem kullananların eve özenli bakmaması hem de yasalar Airbnb’nin başını derde sokmuş. Üstelik fikrin ortaya çıkış yeri San Francisco bile şikâyetçi olanlar arasındaymış. Bunun üzerine şirket bazı belediyeler ile görüşmeler sağlamış. Bunun sonucunda verilerini belediye ile paylaşma karşılığı Airbnb tamamen yasal bir proje haline gelmiş.
Kaynak: https://girisimcibiri.com/basari-hikayeleri/netflix-airbnb-uber-basari-hikayesi
https://ungo.com.tr/2020/08/airbnbnin-kurulus-ve-yukselis-hikayesi/