Makale

Aile Şirketlerinde Servet Yönetimi

Türkiye’de bulunan işletmelerin birçoğunun aile şirketi olduğu bilinen bir gerçektir. Aile işletmelerinde, birinci kuşaktan sonra aktif görev almaya başlayan ikinci/üçüncü kuşak ile birlikte servet yönetimi konusu daha önemli bir hale getirmektedir. İlerleyen yıllarda, işletmelerin faaliyetleri ile paralel bir şekilde aile serveti de artış göstermiştir. Dolayısıyla, şirketlerin yönetiminde olduğu aile servetinin yönetiminde de kuşaklar arasında ortaya çıkabilecek görüş farklılıkları, aile içerisinde ciddi çatışmalara yola açabilir. Ailenin ve şirketin sürdürülebilirliği açısından ve kurumsal bütünlük amacıyla servet yönetimi yapılarak optimal çözümler sağlanmalıdır. Örneğin, servet yönetimi kapsamında varlıklar, objektif olarak yapılacak yatırım analizleri temelinde değerlendirmeye alınır. Ayrıca, servet yönetimi ile birlikte hukuk, muhasebe, gayrimenkul ve vergi gibi alanlarda danışmanlık hizmetleri de sunulmaktadır.

Aile, servetinin yönetimini, servetini adaletli bir şekilde koruma ve kullanma adına, servet yöneticisi olarak adlandırılan bir kişiye devretmektedir. Servet yöneticisi, servetin yönetimini ailenin sahip olduğu hakların yararına yapmaktadır. Diğer bir ifade ile servet yönetimi kapsamındaki varlıklar, servet yöneticisinin malvarlığından bağımsız olarak ayrı bir topluluk oluşturmaktadır. Servet yönetiminin herhangi bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Tüzel kişiliği bulunmaması herhangi bir şekil şartına bağlı olmaksızın kurulabileceği anlamına gelmektedir. Ayrıca, servet yöneticisi de servet sahiplerinin vekili olamayacağını gibi, servette sermaye olarak adlandırılamayacaktır.

Servet yönetimi, aile varlığının olası risklerinin saptanarak; verimsiz alanların belirlenmesi ve aile üyelerine sürdürülebilir bir getiriyi sağlayacak yatırımların uzun vadeli/kısa vadeli olarak objektif bir planlama sürecinden geçirilerek analiz edilmesi sonucunda karar verilmesidir. Servet yönetimi bu bağlamda pek çok faaliyeti içerisinde bulundurmaktadır. Mal varlığı yönetimi, Family Office hizmetleri, gayrimenkul yatırım hizmetleri, girişim sermayesi (private equity) hizmetleri, özel bankacılık hizmetleri gibi değişik alanlar içerisinde ele alınabilmektedir.

Türkiye’de servet yönetimine özgü olarak hazırlanmış herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

 

30.12.2012 tarihinde ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Portföy Yönetim Şirketlerine Ve Bu Şirketlerin Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Tebliği Ve Portföy Saklama Hizmetine Ve Bu Hizmette Bulunacak Kuruluşlara İlişkin Esaslar Tebliği”de, servet yönetimi, portföy yönetimi şirketlerinin yürütebileceği faaliyetler arasında belirtilmiştir. Bu tebliğ ile birlikte, yönetilen portföy şirketleri özsermaye yükümlülüklerine göre organizasyonel farklılaşmaya gidilmiş ve özsermaye tutarı baz alınarak verebilecekleri yan hizmetler belirlenmiştir. Bir portföy şirketinin, servet yönetimi faaliyetinde bulunabilmesi için en az 10 milyon TL tutarında bir öz sermayeye sahip olması zorunlu hale getirilmiştir. Sözkonusu uygulamalar, 01.07.2014 tarihinde yürürlüğe girecektir.

 

 

Kaynak:

  • http://www.finanskulup.org.tr/assets/maliyefinans/83/
  • MFY_83_Turkben_PEDUK_Servet_Yonetimi_Hizmetleri.pdf

 

 

Share:

Leave a reply