Şirket Değerlemesi
Son yıllarda ekonomideki büyüme ve istikrar, şirketlerin de büyüme ve faaliyetlerini yayma konusundaki isteklerini artırdı. Dolayısıyla, Türkiye’de risk ya da girişim sermayesi olarak bilinen fonlar ülkemizdeki yatırım faaliyetlerine hız verdiler. Ancak, inceledikleri şirketlerin çok az bir kısmını yatırım yapmaya uygun buluyorlar ya da şirketlere biçtikleri değer teklifi beklenentilerin altında kalıyor. Peki şirketinizin değerini yükseltmek için ne yapmalısınız?
Sunduğu ürün ve sağladığı hizmetin yanısıra bir şirketin pazarlanmasındaki başarı da onun değerini etki edebiliyor. Bir firmayı en yüksek değerle satabilme, o firmanın işteki performansından, piyasadaki rekabet durumuna, var olan alıcı sayısı ve onların istekliliğinden, faiz oranlarına kadar bir çok faktöre bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Bu faktörlerin birçoğu şirket sahibinin kontrolü dışında gelişen etkenler olabilir. Bu sebepten dolayı, sahip olduğu şirketi satmak isteyenlerin yüksek değer teklifi elde edebilmeleri için en önemli koşullardan biri doğru zamanlamadır. Dolayısıyla, şirket satmak isteyenlerin işlemlere başlamak için uygun zamanlamayı bekleyebilecek esnekliğe sahip olmaları ve bu süreçte, şirketlerini satış için hazırlamaları şirketin değerini artırır.
Yatırımcıya sunulabilecek şirket değerini yükselten en önemli teklif, içinde bulunulan sektör ve sahip olduğunuz “büyüme hikayesi” olacaktır. Sektörün yanı sıra o sektördeki rekabet kabiliyetiniz, şirketinize özel büyüme hedefleriniz yani büyüme hikayeniz değer teklifini etkileyen ana unsurlardandır.
Güçlü şirket hikayeniz kadar, şirketinizin şeffaflığı ve yönetim tarzı da şirket değerine etki eder. Bilinçli yatırımcılar, şirketi yalnızca kanıtlanabilir verilere göre değerlendirirler. Bu sebeple, şirketin kayıt dışı faaliyetlerde bulunmaması da değerleme açısından önemli bir etkendir. Kayıt dışı faaliyetler gelecek için yasal konularda önemli bir risk olması nedeniyle, şirket değerini azalıcı bir etkendir. Düzgün yönetilen ve yönetim sistemleriyle devamlılık gösteren şirketin değeri de yükselir. İşletme sahiplerince şirket yönetiminin ihmal edilmesi, bu süreçte yapılabilecek en büyük hatalardan biridir.
Yatırımcılar ortak olmayı ya da satın almayı hedefledikleri şirketlerin iç yapısını tüm ayrıntılarıyla bilmek ister. Şirket değerlemesini bağımsız bir kuruma yaptırmak, beklentilerin gerçekçi olarak tespitini sağlamanın yanı sıra, ayrıca şirket değerini yükseltmek için gerekli adımların saptanmasında da yardımcı olur. Satış sırasında, konusunda tecrübeli, detaylara vakıf, piyasayı iyi bilen kurumlardan yardım almak, yapılabilecek bir çok hatanın önlenerek şirketin değerinin artmasını sağlar. Şirket satışı birçok detayı kapsayan karmaşık bir anlaşma ile gerçekleşir. Bu süreçte söylenen herşey, verilen her bilgi şirket değerini etkiler.
Ne yaptığını bilen alıcılar, almayı planladıkları şirketi, yeni pazara girme, pazar gücünü artırma ve stratejik sinerji gibi tarafsız değerlere göre belirlerler.
Şirket satıcılarının da muhtemel alıcıları iyi tanımaları, kendi şirketlerini alıcının gözünden değerlendirebilmelerini sağlayarak pazarlıklar sırasında kendilerine avantajlı konuma getirir.
Şirketin son beş yılda gösterdiği büyüme hızı ile karlılık artışı da şirketin mevcut büyüklüğü ve karlılığı gibi alıcıların kararlarını etkileyen konulardandır. Öte yandan, şirketlerin geleceğe yönelik mali beklentilerinin belirlenmesi ve gerektiğinde ortaya konulması, şirketin değerine pozitif yönde bir katkı yapar.
Şirketin üzerindeki uzun vadeli yükümlülükler ise şirket değeri belirlenirken, negatif etki yapan unsurlardır. İşletmelerinin daha yüksek değere ulaşmasını isteyen şirket sahipleri, şirketlerini bir masraf yükleme aracı olarak değil, değer yaratma aracı olarak görmelidirler.
Satış görüşmeleri her zaman mutlu sonla bitmez. Bu nedenle karşılıklı gizlilik, süreç boyunca ve daha sonrasında çok dikkatli olunması gerekilen bir diğer konudur. Bu sebeple, görüşen taraflar arasında mutlak suretle bir gizlilik anlaşması imzalanması, daha sonra doğabilecek sorunların önüne geçer. Özellikle var olan rakipler veya rakip olma olasılığı bulunan kişilerle gerçekleştirilen görüşmelerde hangi aşamada, ne tür bilgilerin paylaşılacağına dikkat etmek gerekmektedir. Ayrıca, sürecin kontrolü ve ciddiyeti açısından tüm bilgi transferinin ve tekliflerin yazılı olması çok önemlidir. Görüşmeler sırasında satıştan vazgeçilecek zamanın da iyi belirlenmesi gerekir. Pazarlık aşamasında güçlü konumda olmak için kararlı olmak ve bu şekilde davranmak gerekir.
Türk şirketleri kendilerini fonlara sunma ve hak ettikleri değeri bulma konusunda büyük sorunlar yaşamaktadır. Her şeyden önce, şirket sahipleri şirketin dışa açılan yüzü olan bilançolar ve vergi kayıtlarındaki düzensizlikler sebebiyle, yatırımcılara şirketlerinin gerçek değerinin aslında çok daha fazla olduğunu ıspatlayamamaktadır. Şirketlerin fon bulabilmesi için önce yatırımcı güvenini kazanması gerekmektedir. Bu güvenin temini kurumsal yönetim ilke ve uygulamalarına bağladır.
Yolsuzlukların ve finansal krizlerin ardındaki en önemli sebeplerden biri şirketlerdeki kötü yönetimdir ve bu da iyi kurumsal yönetimin önemini ortaya çıkarmıştır. Araştırmalar, yatırımcıların, firmalardaki kurumsal yönetim uygulamalarına şirketlerin finansal performansları kadar önem verdiklerini; iyi kurumsal yönetim uygulamalarına sahip şirketlere daha fazla fiyat ödemeye hazır olduklarını göstermektedir.
Şirketlerin yatırımcıların dikkatini çekebilmesi için öncelikle kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak şeffaf biçimde yönetilmesi gerekmektedir. Bu da, şirket içinde kurumsal yönetim çalışmalarının başlatılmasıyla gerçekleştirilecek bir dönüşümü zaruri kılmaktadır. Olası yatırımlar kapınızı çaldığında hazır olmak istiyorsanız, şirketinizi şimdiden yatırım yapılmaya hazırlamakta fayda var. Şirket hikayenizi belirleyin, muhasebe ve raporlama siteminizi denetlemeye uygun hala getirin, şirketinizi şeffaflaştırın.
Murat Onur Turhal
Kurumsal Yönetim Ve Sürdürülebilirlik Merkezi