Teknokar, savunma sanayi sektöründe %100 müşteri memnuniyeti mottosuyla emin adımlarla ilerleyen bir şirket. 

Teknokar, 2004 yılında savunma sanayisine hizmet vermek için kurulmuştur ve savunma sanayisi için askeri harnes üretimi yapmaktadır.

Aselsan, FNSS, Roketsan, Selex gibi savunma sanayisinde hizmet eden firmaların onaylı tedarikçisi olmakla birlikte, savunma sanayisi dışındaki bir çok firmayla da iş birliği yapmaktadır.


Teknokar’ın kurucularından ve Genel Müdürü Necla Yılmaz’a neden savunma sanayisini seçtiğini, savunma sanayisinde hızla büyüyen bir şirket olmanın sırrını ve Türkiye’de girişimci ve aynı zamanda kadın lider olmanın zorluklarını sorduk. 

Savuma sanayi sektörünü nasıl seçtiniz, sizi motive eden faktörler nelerdir?

En büyük hayalim kendi işimi yapıp kendi en yakınım olan arkadaş ve akrabalarımızla birlikte çalışmaktı. Bu bir çocuk hayaliydi ve gerçek oldu. Okul yıllarında  babamın mesleği nedeniyle memleketimizden uzakta okuduk. Çocukluk arkadaşlarımıza ve akrabalarımıza  o denli bağlıydık ki ayrılıklar çok zor geliyordu ve ortaokul-lise yıllarında abimle birlikte hep fabrika kurmak ve bu sevdiğimiz, bizim için kıymetli olan insanları yanımıza almak, birlikte çalışmak üzerine hayal kurar planlar yapardık.

Hayal kurmak çok önemli, gün geldi gerçek oldu. Üniversite sonrası savunma sanayisine hizmet veren bir firmada çalışmaya başladım, uzun süre de çalıştım. Aklımızda her zaman acaba ne zaman nasıl kendi işimizi kurabiliriz vardı ve sonunda nasip oldu. Savunma sanayi sektörü çok özel, çok gurur veren, sorumlulukları çok, kritik önem ve ehemmiyet taşıyan bir sektör.

Kadınlar için zor gibi görünse de aslında kadınların karakter yapısına daha uygun olduğunu düşünüyorum.

Üretim yapmanın,  nihayetinde elinize bir ürünü almanın  çok farklı hissiyatı, motivasyonu var. Her proje, başarılan her iş emekle büyüttüğünüz ve faydalı işler yapmasını beklediğiniz çocuğunuz gibi oluyor. Çok zor stresli bir işimiz olmasına  rağmen, motivasyonu çok yüksek, gururlu, onore edici bir sektör ve her gün bir başka heyecanla yeniden güne başlayabiliyorsunuz. Memlekete hizmet noktasında çok çok büyük bir katma değer sağlıyoruz ve bu paha biçilemez bir motivasyon yaratıyor. Azimle, yorulmadan bıkmadan çalışabiliyorsunuz.

Kurulduğunuz günden bugüne neler yaşadınız, ne gibi adımlar attınız?

Şirketimizi kurduğumuzda elimizde sadece bilgimiz, tecrübemiz ve kendimize olan güvenimiz vardı. Bazen şimdi düşünüyorum, şimdi bu noktada olsa yapar mıydım? Yapardım ama çok ciddi endişe ve korkularım olurdu; ancak o günlerde hiç böyle bir ne düşünce ne de hissiyatımız olmadı. Çok çalıştık, çok emek verdik, gerek akıl gerekse de fiziki, çok ama çok çalıştık. En kıymet verdiğimiz bilgi idi. Bilmediğimizi öğrenmeye,  bildiğimizi, öğrendiğimizi ekibimize aktarmaya çok önem verdik. Çok zor projelerde çalıştık, çalıştığımız ekiplerle çok iyi diyalog ve samimiyet içerisinde odaklandığımız konu, hep bilgiye ulaşmak ve kendi iç süreçlerimizde uygulamaya yönelik oldu. Bu bakış açısı da firmamızın çok özel nitelik ve kaliteye ulaşması noktasında hızlı ilerlemesine sebep oldu.Her yıl kendimize koyduğumuz hedefi mutlaka yakalayıp hemen yeni daha daha büyük hedefler koyduk. 

Sektörün isteyip istememesine göre plan yapmadık, kendimizi görmek istediğimiz yere çıkmamız için yürümemiz gereken yolları belirledik ve hızlı yürümek için her türlü imkanımızı eğitime, bilgiye, nitelikli insan gücüne yatırmaya özen gösterdik. İşletmemizde hep nitelikli personel ile sistemli çalışmaya, kurumsallaşmaya özen gösterdik. Eğitime çok önem verdik, kendi bilgi ve tecrübemizi mutlaka her personelimize faydalı olacak şekilde paylaştık ve bilgiye ulaşmalarını sağlayacak imkanlar sağladık.

Sektörün ana yüklenicileri ile çalışabilmek için adım adım ilerledik ve bugün sektörümüzün göz bebeği firmalarımız ile çalışmaktayız. Projelerde seçici olduk. Bize katma değer sağlayacak, bilgi kazandıracak, yeni yeni ufuklar açacak ve yeni bilgi, tecrübe kazandıracak projeleri seçtik ve çalıştık.

Kaliteli üretim, zamanında teslimat, müşteri memnuniyeti gibi isteklerin hepsini sistemli ve düzenli çalışmakla başarabilirsiniz.

Teknokar’ın geleceğini nerede görüyorsunuz? Vizyonunuzu nasıl tanımlarsınız?

Şirketimizin kuruluşunda daha çok kara sistemleri üzerine hizmet verirken, bu gün hava ve uzay sistemleri için de hizmet vermekteyiz. Bulunduğumuz noktada daha çok hava sistemleri için çalışmaktayız. Hedefimiz daha çok bilgi ve teknoloji ihtiyacı olan ve kullanan sistemler ile çalışmak. Hem ülkemiz için  faydalı olmak hem de mutlaka yurtdışına çalışıp ülkemize farklı şekilde faydalı olmak istiyoruz. Ar-Ge faaliyetlerimiz ile de yerli ve milli ürünler geliştirmek , hem yurt içi hem de yurtdışı pazara katkı sağlamak istiyoruz. 

Teknokar olarak ve şahsen en büyük hayalim ülkemiz için çok kritik olan projelerde seçilen firma olmaktır.

Girişimci olmanın kadın ya da erkeği yok, önemli olan ülkemize milletimize faydalı olmak için çalışmak, mutlu olmak, başarılı olmak. Kadın olmanın dezavantaj değil, tam tersine avantaj olduğunu düşünüyorum. İşinizi seviyorsanız gönül veriyorsanız sonuç kesinlikle başarı oluyor Ama zorluklarla karşılaşınca  şikayet etmek değil zorluğu hep bir fırsat olarak görmek gerekiyor. Bakış açınız  en önemli şey….

Kadın girişimcilere neler önerirsiniz?

Girişimci olmanın kadın ya da erkeği yok, önemli olan ülkemize milletimize faydalı olmak için çalışmak, mutlu olmak, başarılı olmak. Kadın olmanın dezavantaj değil, tam tersine avantaj olduğunu düşünüyorum. İşinizi seviyorsanız gönül veriyorsanız sonuç kesinlikle başarı oluyor Ama zorluklarla karşılaşınca  şikayet etmek değil zorluğu hep bir fırsat olarak görmek gerekiyor. Bakış açınız  en önemli şey….

Her şey hayal kurmakla başlıyor, inanmak ve inandığı yolda yürümekle de devam ediyor.

Türkiye’de kadın lider olmak, girişimci olmak nasıl bir şey, zorlukları neler, ne gibi mücadeleler verdiniz, veriyorsunuz?

Türkiye’de kadın girişimci olmak, lider yönetici olmanın hiç bir dezavantajını görmedim, hatta belki bu benim şansım mı bilemiyorum, her durumda düşündüğünü, inandığını rahatlıkla savunan aktaran, paylaşan biri oldum. Belki bu benim kendi karakterimle de alakalı olabilir; her zaman samimi, dürüst ve cesur oldum. Bu, kadın olmak kadar Karadenizli olmakla da alakalı olabilir elbette. 

Sektörün sorumlulukları elbette ki çok ve stresli; ancak taşınamaz, motivasyon bozucu ya da olumsuzluk olarak hiç düşünmedim, hissetmedim.


Ben şahsen mutlu insan başarılı insandır inancıyla hareket ederim, bu nedenle de zorlukları önce biz göğüsleriz ve sonrasında tüm ekibimizle analiz edip çözümleri birlikte bulup kucaklamaya özen gösteririz.

Sektörde çok büyük firmalarımızla çalışmanın ayrı bir sorumluluğu olduğu kadar fazladan zorluğu da var elbette. Bu noktada da sıkıntıları biz sırtlanarak, personelimize sahip çıktık ve onların demoralize olmaması için de çok yükler aldık.

Hiç bir gün çalışan arkadaşlarımın karşısına moralim bozuk çıkmadım, asla onlara olumsuzluk hissi verecek bir durum yaşatmadım, göstermedim. Bu durum benim için elbette ki yıpratıcı olabiliyor; ancak, önemli olan ekip ruhu, firma kültürü içerisinde her zaman mutlu, huzurlu, başarılı olmak, o ruhu daima korumak.

Share:

Leave a reply