BültenMakaleMuhasebe-Finans

Hayalim Yapılabilir Mi? Cevap: “Fizibilite”

İşletmeler belirli bir amaç için kuruluyor. Kurulduklarında kurucular var gücüyle para kazanmaya, işletmeyi yaşatmaya çalışıyorlar. Ardından para kazanmakla birlikte faaliyet gösterdikleri alanda uzmanlaşmaya başlıyorlar. Uzmanlaştıkça da yeni ve farklı bakış açılarını işletmeye kazandırılmaya çalışıyorlar. İşte tam bu noktada vizyon devreye girmeye başlıyor. Bu vizyona ulaşmak için neler yapılabileceğine dair kafa yoruluyor. Ancak bazı kısımlar yalnızca hayal olarak kalıyor, bazıları ise haya geçiyor. Hayalin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği aslında altyapısının ne kadar sağlam olduğuyla ilgili oluyor.

Altyapı, kurulan hayalin fizibilitesi olarak tanımlanabilir. Diğer bir ifade ile “Hayalini kurduğum iş yapılabilir mi?” sorusuna cevap verir. Yeni bir yatırım kararı için, kapasite artışı için veya herhangi bir makine, tesis veya cihazın yenilenmesi amacıyla fizibilite çalışması yapılabilir. Fizibiliteyi hazırlayabilmemiz için öncelikle hayalini kurduğumuz olguyu ilk olarak tanımlamamız gerekir. Bu olguyu tanımlarken, piyasa şartları, hukuki, teknik ve finansal şartların değerlendirilmesi gerekir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus fizibilite iş planının karıştırılmamasıdır. Fizibilite hayalin “yapılabilirliğinin” test edildiği bir çalışma iken, iş planı projenin hayata geçirilme aşamasındaki faaliyetlerin planlandığı araçtır.

Pazar araştırması kısmında hayalini kurduğumuz projeye ilişkin tüketim eğilimleri, piyasa analizi, rekabet durumu, dağıtım gibi unsurlar incelenir. Hukuki kısımlarda ise kurulacak olan yere ilişkin kanun, tüzük, yönetmelik gibi tabi olunan mevzuat incelemeleri yapılır. Teknikte ise alternatif üretim veya hizmetler araştırılır, gerekli olan hammaddeler, yardımcı malzemeler, makine, tesis ve ekipmanlar, bunlara ilişkin yapılması gereken işlemlere yer verilir. Fizibilite çalışmasının finansal diğer bir ifade ile mali kısmında da yatırıma ilişkin maliyetler detaylandırılır. Burada önemli olan gerçek değerler üstünden bu maliyetlendirmenin yapılmasıdır. Projenin sermaye, ürün veya hizmet maliyetlerinin, satış fiyatları ile karşılanıp karşılanmayacağı irdelenir. Maliyet bir tahmin unsuru olarak fizibilitede yer alır ancak en önemli nokta maliyet tahmini kadar projeye ilişkin beklenen nakit girişlerinin de yeterince optimal ve rasyonel biçimde yansıtılmasıdır; çünkü, alternatifler arasından seçim yapılmasında kullanılan analizlerin çoğunluğu nakit girişleri temelinde işlemektedir. Bu finansal analizler şunlardır;

Geri ödeme süresi: Yatırım için harcanan sermaye tutarının ne kadar sürede geri alınabildiğini gösteren süredir. Yatırımlar arasında en kısa süreyi veren tercih edilir.

Net bugünkü değer(NBD): Bugünkü değer, sermaye maliyetini gösteren belli bir ıskonto üzerinden hesaplanır. Pozitif net bugünkü değere sahip olunan projeler tercih edilir.

Kârlılık indeksi: Faydanın maliyete oranı olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Karlılık indeksi “1” ‘den büyük olan yatırım projeleri kabul edilir.

İç Getiri oranı: Bir yatırım projesinin net bugünkü değerini sıfıra eşitleyen orandır. Diğer bir ifade ile nakit girişlerinin bugünkü değerini nakit çıkışlarının bugünkü değerine eşitleyen ıskonto oranı olarak da tanımlanır. İç verim oranı, yatırımdan beklenen karlılık oranından büyük olması durumunda proje kabul edilir.

Görüleceği üzere, hayali gerçekleştirmeye fizibilite yaparak başlamak en doğru yoldur. Hayaller ile gerçekler arasında fark olmaması için de fizibilite çalışmasının doğru temellere oturtulması en önemli konudur.

Melike Acardağ, Finansal Yönetim Hizmetleri ve Akademi Koordinatörü

 

Share:

Leave a reply