Makale

Yenileşim Yönetimi – Bölüm 3 – Açık Yenileşim ve Bilgi Ağları

Açık yenileşim kavramı son yıllarda çok sözü edilen bir kavram olmakla birlikte aslında çok yeni bir kavram değildir. İkinci dünya savaşı sıralarında ve takip eden yıllarda araştırmaların çoğu araştırma sonucu çıktıyı ticarileştiren yapılarda gerçekleştiriliyordu.

Bu yıllar “kapalı yenileşim” dönemi olarak da adlandırılır. Kurumlar ya da firmalar araştırma çalışmaları konusunda çok koruyucuydular. Araştırma parklarının çevresi duvarlarla örülüydü ve buluşlar paylaşılmazdı.

Daha sonraki yıllarda yenileşimin artan maliyeti, ürünlerin pazar ömürlerinin kısalığı, mobil ve iyi eğitilmiş insan gücü, teknoloji üniversiteleri, bilginin farklı kaynaklardan edinebilirliği ve risk sermayesi mekanizmalarının varlığı türündeki değişkenler kapalı yenileşim modelinin başarısını zayıflatmaya başladı.

Çeşitli çevrelerde ve ülkelerde açık yenileşim 21.yüzyılda başarı elde etmek için temel bir unsur olarak kabul görmektedir. Kısalan ürün ömürleri ve bunun sonucu ürün gelirlerindeki düşüş nedeniyle firmalar, artan Ar-Ge maliyetlerini gerekçelendirmekte zorlanmaktadırlar.

Açık yenileşim ile Ar-Ge ya da ürün geliştirme maliyetleri paylaşılmakta ve yeni pazarlara hızlı açılım ile gelir artışı sağlanabilmektedir. İkinci bir neden tek başına hiçbir firmanın herşeyi bilmesinin artık beklenemeyeceğidir. Bir diğer neden de ortak yenileşim için yetkinlikleri bir araya getirmek üzere oluşturulan “bilgi ağlar”ın, ağ yapıların öneminin ve popülerliğinin gittikçe artmasıdır. bir dünyada firmaların sadece kendi araştırma faaliyetlerine bağlı kalamamaları ve bunun yerine dış kaynaklara örneğin lisans anlaşmaları ya da patent satın almaları gibi firma dışı kaynaklara yönlenmek zorunda olmalarıdır. Açık İnovasyonun aksine, Kapalı İnovasyon bilginin büyük çoğunluğunun ya da tamamının çok sınırlı dış kaynak kullanımı ile tamamen iç kaynaklar ile elde edilmesidir.

 

FİRMANIZ YENİLEŞİME AÇIK MI? Sorusu ile kısa bir değerlendirmeye ne dersiniz?

  1. Açık bir yenileşim stratejiniz var mı?
  2. Bütün çalışanlar yenileşim stratejimizden haberdar mı?
  3. Bütün çalışanlar yenileşim stratejisine nasıl katkıda bulunacaklarını biliyorlar mı?
  4. Çalışanlar  yenileşim yönetimi konusunda eğitildiler mi?
  5. Organizasyon içerisinde şahısların ve ekiplerin kullanabilecekleri yenileşim atölyesi -i-lab – var mı?
  6. Tüm organizasyon kademelerinde yenileşim için zaman ayrılıyor mu?
  7. Müşteriler açık yenileşim kaynaklarınıza dahil mi ?
  8. Müşteri olmayanların açık yenileşim önerilerini sosyal ağlar ile topluyor musunuz?
  9. Ortaklar ve tedarikçiler yenileşim sürecine katkıda bulunuyorlar mı?
  10. Yenileşim hedefleri içerisinde bulunan ürünleri,  süreçleri kapsayan dengeli bir yenileşim portföyümüz var mı?
  11. Artan ve  kademeli  yenileşim örnekleriniz var mı
  12. Yukarıdan aşağıya yenileşim projeleri ve  yenileşimci fikirleri kapsayan dengeli bir portföyümüz bulunuyor mu?
  13. Yenileşim Projeleri fikir düzeyinden uygulamaya ve sonuçta ticarileştirmeye sistematik bir sürece sahip miyiz?
  14. Çalışanlar yetkilendirilerek ve yöneticiler gerekli kaynaklarla teçhiz edilerek üst yönetimin müsadesine ihtiyaç olmadan  yenileşim projelerini ve uygulamasını gerçekleştirebiliyorlar mı?
  15. Bir yıl içerisinde KİŞİ başı min. 1 yenileşimci fikir çıkıyor mu?
  16. Bunların % 10 kadarı yenileşim projesine dönüşüyor mu?
  17. Yenileşimci Fikirlerin  değerlendirilmesi ve kabulü/reddi için geçen ortalama süre max 1 ay içinde midir?
  18. Son 4 yıl içerisinde yenileşimci fikirlerden elde ürünlerden elde edilen ciro toplam ciroya göre  % 10 kadar olmuştur?
  19. Çalışanlar açık yenileşime yarışmalarına katılıyor muı?
  20. “yenileşim fikirlerinin” %90 başarısızlığı doğal  kabul ediliyor mu?
  21. Fikri Hakları koruyan aktif bir prosedür var mı?
  22. Son 6 ay içerisinde 1 patent müracaatı veya faydalı model yaratıldı mı?
  23. Bir bölümde veya alanda yaratılan bilgi organizasyonun diğer bölümleri için kullanıma açık mı?
  24. Çalışanlar  fark yaratan fikirleri kabul ediyor mu?
  25. Bilgi paylaşımından herkesin zevk aldığı bir çalışma ortamı var mı?

Sonuç olarak 25 soruya EVET ise % 100 yenileşime açıksınız. yoksa evetlerinizi 4 puan ile çarparak yenileşime açıklık % yüzdesini hesaplayınız
SONUÇ  olarak.

  • Değişen  iş ortamında Yenileşim trend değil gereklilik halini almaktadır.
  • Yenileşim, KOBİler  için de fırsatlar sunmaktadır.
  • Yenileşim, sadece ArGe ve Teknoloji kapsamının ötesinde iş hayatımızın her noktasına girmektedir.
  • Yenileşim organizasyon içinde her noktaya yayılmalı, sadece ArGe/ÜrGe gibi birkaç birim ile sınırlı kalmamalıdır. Pazarlama yenileşimi ile müşteri beklentileri araştırılmalıdır.
  • ArGe ve teknolojik gelişmeler sadece gelişmiş birkaç ülkenin tekelinden çıkmış, yenileşim ekonomisine geçmek isteyen bir çok ülkeye yayılmaktadır.Global inovasyon ekonomisinde Çin,Singapur,Güney Kore,Japonya, Hindistan da ki patent sayılarına, araştırmacıların makalelerine ve inovatif şirketlerin sayısına bakınca inovasyonun gücünü somut olarak görebiliyorsunuz.
  • Organizasyonel yenileşim ile şirketler yenileşim yönetimini öğrenebilir ve yenileşimci bir şirket olabilir.
  • Arge departmanı bilgi üretir,patent alır. Organizasyonel yenileşim ise bu entelektüel birikimi katmadeğere çevirir.
  • 350 000 in üzerinde arge personeli, yüzlerce arge merkezi olan şirket, binlerce arge projesi yapan kobi ve teknopark şirketlerimiz ile büyük bir arge potansiyeli oluşturduk. Bu potansiyeli kinetik enerjiye çevirmek yenileşim yönetimini öğrenmek ile mümkündür.

Şimdi yenileşim yönetimini öğrenme zamanı.Çünkü bilen yapar, yapamayan sadece inovasyon, inovasyon diye konuşur, durur.

Share:

Leave a reply