Makale

Pareto Analizi Her Yerde

İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto; dünyadaki servetin yaklaşık %80’inin nüfusun %20’sinin elinde olduğunu tespit etmiştir. Daha sonra ise hayatımızı etkileyen/etkileyebilecek birçok konu ya da olaydaki oransal dağılımın da aynı şekilde olduğu fark edilmiştir. Yani birçok olayda sonuçların %80’i, nedenlerin %20’sinden kaynaklanmaktadır.

80/20 oranı yaklaşık ve sembolik bir değer olup elinizdeki veriye ve örnek olaya bağlı olarak, oranlar aşağı veya yukarı değişebilmektedir. Bu oranlar sebebiyle Pareto Analizine literatürde “80-20”, “90-10 “ kuralı ya da “70-30 “ kuralı da denir.

Pareto Analizi ne işe yarar? Aslında Pareto analizi karşılaştığımız birçok sorunu çözüme kavuşturabilir:

  • Bir fabrikada üretimin hangi aşamalarında ne kadar oranla hata yapıldığının tespitini yaparak, ilk olarak hangi bölümde düzeltmeye gitmemiz gerektiğini belirleyebiliriz.
  • Bir fabrikada satış sonrası hizmetlerde hangi aşamaların toplam zamanın ne kadarını aldığının tespitiyle, belirlenen kısımlara personel alımı gibi uygulamalara gidilmesi düşünülebilir.
  • Pareto Analizine göre; satış personelinin %20’si, toplam satışların %80’ini yapar. Pareto analizinden faydalanarak hangi satışçıların ne oranda satış yaptığını tespit edebiliriz. Bunu da şirketimize özgü prim sistemlerinde ya da satışların artırılması ile ilgili politikalarda kullanabiliriz.
  • Tedarikçilerimizin değerlendirilmesi çalışmasında da Pareto Analizi bize yardımcı olacaktır. En çok ürün tedarik ettiğimiz tedarikçiden, en az ürün tedarik ettiğimize doğru bir sıralama yapıp, belki de bazı tedarikçilerimizi eleme kararı alabiliriz.
  • Şirketimize ait depodan optimal düzeyde faydalanma ve depodaki maliyetlerin azaltılması konularında, depo yerleşimlerinin doğru şekilde yapılması etkin çözümlerden biridir. İşte depo yerleşimi konusunda da Pareto Analizinden faydalanmak mümkündür.

Yukarıdaki örnekleri, şirketimizin yapısını da göz önüne alarak, artırmak mümkündür. Örneklerden analizin nasıl yapılacağının, tam olarak anlaşılması mümkün olmayabilir. Anlaşılırlığı artırmak açısından, depo örneğini aşağıdaki gibi açıklayabiliriz:

Depodaki ürünler satış değerlerine göre A,B,C şeklinde sınıflandırılacaktır. Ürün grubunun stok miktarı ve satış fiyatı çarpılarak bir değer bulunacak ve toplam değer içindeki kümülatif % değeri hesaplanacaktır.

%0 – 70 arası A grubu, %70 – 90 arası B grubu, %90 – 100 arası C grubu ürünleri olarak gösterilecektir. Yüksek değerli A ürünlerinden az miktarda bulundurmak; ancak doğru ve ayrıntılı kayıtlar tutmak gerekir Düşük değerli C grubu ürünlerinden bol miktarda bulundurmak; ancak kontrol işlemlerini basit tutmak gerekir. Bu yaklaşımla stok yatırımında bariz bir düşüş sağlamak amaçlanır.

Pareto Analizine hizmet sektörüne dair örnekler de verebiliriz. Örneğin; Pareto Analizi ile belli konu alanlarına sahip dergilerin ve bu dergilerin yayınladığı makalelerin yüzdelik oranları analiz edilebilir. Böylece mevcut konu alanında yazılan makalelerin %80’ini içeren en verimli dergilerin tespiti gerçekleşebilir. Peki bu bize ne sağlar? Bu dergilerin bir kütüphanede bulunduğunu düşünürsek; kütüphanedeki sağlama bütçesinden optimal düzeyde yararlanabilme ve depo sıkıntısını nispeten çözümleyebilme imkânı sağlar. Çünkü bu kural ile en verimsiz kaynaklar koleksiyondan ayıklanabilir.

Pareto Analizinin günlük yaşantımızdaki yeri de büyüktür:

  • Elbiselerimizin %20’sini, zamanın %80’inde giyiyoruz.
  • Telefon rehberimizdeki numaraların %20’siyle, konuşmalarımızın %80’ini gerçekleştiriyoruz.
  • Vaktimizin %80’ini tanıdıklarımızın %20’siyle geçiriyoruz.
  • Yanlış alarmların %80’ine, olası nedenlerin %20’si yol açıyor.

Anlaşıldığı üzere Pareto Analizi her yerde… İşimizde, evimizde, dışarıda hep bizimle…

Pareto Analiziyle hayat kalitemizi de ölçebiliriz. Çoğumuz hayat kalitemizi mutlulukla, sevdiklerimizin yanında olmakla, ailemizle, işimizle ölçüyoruz. Fakat ilginç bir şekilde bizi mutlu etmeyen bir işte çalışıyoruz ya da ailemize ve sevdiklerimize minimum vakit ayırıyoruz. Peki o zaman soralım kendimize; ‘’ Yaptığımız şeylerin %20’si, yukarıda saydıklarımızın %80’ini oluşturuyor mu?’’ Evet, şimdi düşünme zamanı…

Joseph Ford’un dediği gibi; “Tanrı evrenle barbut oynuyor. Ancak zarlar hileli. Ana hedef, hangi kurala göre hile yapıldığını bulmak ve bunları kendi amaçlarımız için nasıl kullanabileceğimizi keşfetmektir.”

Kaynaklar:

80/20 İlkesi – Richard KOCH
80/20 Kuralı – Barış Özcan

Share:

Leave a reply