Makale

Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu

      A. Genel

Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Yani anonim şirketin kanuni temsilcisi yönetim kuruludur.

      B. Yönetim Kurulu Kimlerden Oluşur?

Yeni TTK’ya göre, anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunacaktır. Yönetim kuruluna seçilebilmek için ise eski TTK’dan farklı olarak pay sahibi olunması şartı aranmamaktadır (Yeni TTK md. 359).

       C. Kusur İlkesi

YTTK kusur karinesi kabul etmiştir. Buna göre sorumluluk iddiasındaki alacaklıların sadece zararın varlığını ispat etmeleri yeterlidir. Sorumluluktan kurtulmak isteyen yönetim kurulu üyesi TTK 553. madde gereği kusursuzluğunu ispatlamak zorundadır.

Anonim şirketler yönetim kurulu üyeleri kural olarak, şirketin borçlarından dolayı bir kusurları yok ise yani, şirket ticari veya ekonomik sebeplerle zarar etmiş veya borca batık duruma düşmüşse (çok genel bir yaklaşımla) şirketin mal varlığı dışında ayrıca sorumlu olamayacaklardır. Ancak yönetim kurulu üyeleri kusursuzluklarını ispat edemedikleri durumda şirketin borçlarından dolayı veya zararından dolayı müteselsilen sorumlu olacaklardır.

      D. Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu

  1. Özel Borçlardan Sorumluluk

Yönetim Kurulu üyeleri, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.

Anonim Şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarından Yönetim Kurulu üyeleri tüm şahsi mal varlıkları ile sorumludurlar.

Yönetim Kurulu üyeleri ayrıca “belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması” ve “sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi” şeklinde belirlenen özel sorumluluk hallerinden doğan zararlardan da kusurlu olmaları ya da durumu bilmeleri şartıyla sorumlu olacaklardır. Her ne kadar Yönetim Kurulu üyelerinin zararlar nedeniyle tazmin yükümlülükleri var ise de doğrudan alacaklar için takip edilmeleri mümkün değildir.

Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur(Madde 329). Bunun anlamı ise şudur; ortaklar bakımından esas sermaye sisteminin seçilmesi durumunda 70.000-TL sermaye konulması halinde sorumluluk şirkete karşı ve bu tutarla sınırlı olacak demektir.

Şirketin kendisi ise, alacaklılarına karşı yalnızca mal varlığı ile sorumludur. Örneğin, 70.000.-TL sermayeli bir şirket zarar etmesi nedeniyle sermayesini kaybetmiş olursa, şirketin alacaklıları alacaklarını tahsil edemeyecektir. Şirket alacaklıları ortağın veya ortakların malvarlığından da alacaklarını tahsil edemeyecekleridir.

Esasen yönetim kurulu üyeleri, bir sorumluluk söz konusu olduğunda kendilerinin kusurlu olmadıklarını ispat etmedikçe, sorumluluktan kurtulmazlar. Burada ispat yükü ters çevrilmiştir. Sorumlu olduğu iddia edilen yönetim kurulu üyesi, kendisinin kusursuz olduğunu ispatlamalı, yoksa iddia sahibinin kusuru ispatlaması gerekmemektedir.

Sonuç olarak; bu açıklamalar ışığında, eğer yönetim kurulu üyeleri kusurlu değillerse ve bunu da ispat edebiliyor iseler şirketin zarar etmesinden veya üçüncü kişiye olan borçlardan dolayı ayrıca sorumlu değildirler. Bunun yanında, yönetim

  1. Kamu Borçlarından Sorumluluk

Yönetim Kurulu üyeleri bu sorumluluktan doğan borçları için bütün malvarlıkları ile sorumludur. Takibin, yönetim kurulunda temsilcisi bulunan tüzel kişiye yönlendirilmesi, onun malvarlığından da vergi alacağının temin edilememesi halinde, yine onun yönetim kuruluna gidilmesi gerekir. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci ve teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olması halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumludurlar.

Anonim şirket ortaklarının, anonim şirketlerin ödenmemiş amme borçlarından sorumlu tutulacağına ilişkin herhangi bir kanuni düzenleme bulunmadığından, bu ortakların şirketlerin ödenmemiş amme borçlarından sorumluluğu bulunmamaktadır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun Mükerrer 35’inci maddesinde düzenlendiği üzere, amme alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması durumunda; kanuni temsilciler şirketin ödenmemiş borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumludur. Şirketi temsil yetkisi murahhas üye veya üyeler ile şirkette pay sahibi olmayan sorumlu müdürlere bırakılmış ise, amme alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilir. Temsil yetkisi murahhas üyelere veya pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmamış ise, yönetim kurulu üyeleri kanuni temsilci sıfatını taşımaktadırlar ve amme alacağının ödenmesinden yönetim kurulu üyeleri şahsi mal varlıklarıyla sorumludurlar.

       E. Şirketin İflası Halinde Sorumluluk

Şirketin iflası halinde pay sahibi ortağa ve alacaklıya şirketin iflasında dava hakkı tanınmıştır. Ancak bu hakkın önce iflas idaresinde olduğu kanunda belirtilmiştir. İflas idaresinin bu davayı açmaması halinde, her pay sahibi ve şirket alacaklısı bu davayı açabilir. Davadan elde edilen hasıla öncelikle davayı açanların alacaklarının ödenmesine tahsis edilmektedir. İflas halinde borçlardan dolayı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilmesi tartışmaya açık bir konudur. Bu konuda iki ihtimal düşünülebilir: Şirket iflas ettiği için iflasın sonuçları şirket şahsına aittir. Sorumluluk yönetim kurulu üyelerine yükletilemez. Üyelerin şirketin iflasında kusurları varsa bu kusurdan dolayı sorumludurlar.

       F. Anonim Şirketlerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Yoluyla Ortakların Sorumluluğuna Gidilmesi

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere sınırlı sorumluluk ve mal varlığı ayrılığı ilkesi gereği tüzel kişiliğin alacaklıları üyelerinin malvarlığına başvuramamaktadır. Zira tüzel kişi, alacaklılarına karşı sadece kendi malvarlığı ile sorumlu olmaktadır.

Ancak tüzel kişinin bir borcundan veya yükümlülüğünden dolayı sorumluluk alanının tüzel kişiliğin üyelerini de içine alacak şekilde genişletilmesi halinde üyeler yönünden tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak sorumlu kılınması hali söz konusudur. Bu halde tüzel kişi ile üyeleri arasındaki mal ayrılığı genel olarak ve tamamen ortadan kaldırılmamakta, tüzel kişilik yapısı korunarak sadece somut olaya özgü bir şekilde ayrılık ilkesinin uygulanmaksızın tüzel kişinin üyelerine gidilebilmektedir. Tüzel kişilik perdesinin aralanması halinde genel kural olan “üyelerin sorumluluklarının koymayı taahhüt etmiş oldukları sermaye payı ile sınırlı olduğu” kuralı uygulanmamakta ve tüzel kişinin alacaklılarına, alacakları oranında tüzel kişiliğin üyelerinin şahsi mal varlıklarına müracaat edebilme olanağı tanınmaktadır .

      G. Sonuç

Yukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca anonim şirketlerde ortaklar taahhüt ettikleri sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludurlar. Şirketin kendisi ise alacaklılarına karşı yalnızca şirket mal varlığı ile sorumlu olmaktadır. Dolayısı ile şirket alacaklıları, şirkettin malvarlığı ile karşılanamayan alacakları için şirket ortaklarına başvurarak alacaklarını tahsil edemeyeceklerdir. Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin özel alacaklardan sorumluluğu 553. maddede düzenlenmiştir. Bu madde ışığında yönetim kurulu üyeleri, kural olarak şirketin borçlarından dolayı bir kusurları olmaması halinde şirketin mal varlığı dışında ayrıca sorumlu olmamaktadırlar. Ancak yönetim kurulu üyeleri kusursuzluklarını ispat edemedikleri durumda şirketin borçlarından dolayı veya zararından dolayı müteselsilen sorumlu olacaklardır. Yönetim kurulu üyeleri için kusur sorumluluğu kabul edilmiş olduğundan üyeler kusurlu olmadıklarını ispat etmedikçe, sorumluluktan kurtulamayacaklardır. Bir başka deyişle kusurlu olmayan yönetim kurulu üyeleri bunu ispat edebildikleri takdirde şirketin zarar etmesinden veya üçüncü kişiye olan borçlardan dolayı ayrıca sorumlu değildirler. 6102 sayılı kanun ile yönetim kurulu üyesi olabilmek için pay sahibi olma şartı kaldırılmıştır. Bu düzenlemenin sorumluluğa yansıması, ortakların yönetim kurulunda bulunmayarak riskleri taşımaması olacaktır.

 

Anonim şirket ortaklarının, anonim şirketlerin ödenmemiş amme borçlarından sorumlu tutulacağına ilişkin herhangi bir kanuni düzenleme bulunmadığından, bu ortakların şirketlerin ödenmemiş amme borçlarından sorumluluğu bulunmamakla birlikte kanuni temsilciler şirketin kamu alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaktadırlar.

 

Av. Dr. Mehmet Çağrı Bağatur
Başkan
Bagatur Avukatlık Bürosu

 

 

 

 

 

Share:

Leave a reply