Makale

Kurumsal Yönetim Anlayışı Çerçevesinde Muhasebe-Finans’ın Durumu

Günümüz iş dünyasında yaşanan hızlı ve köklü değişiklikler, hayatın her alanında ortaya çıkan sorunlar özellikle finansal alanda finansal bilgilerin güvenilirliklerini sıkıntılı hale getirmektedir. Krizler ile birlikte, finansal bilgiler doğrultusunda karar alan kurum ve kuruluşların güven sorunu, kurumsal yönetim kavramını hayatımıza sokmamıza neden oldu. Kurumsal yönetim anlayışı ile birlikte, özellikle yönetim bilgi sistemleri, kurum ve kuruluşların çıkar gruplarına daha rasyonel bilgiler üretmesini amaçladı. Böylelikle, işletmelerde profesyonel ve kontrol edilen bir dönüşüm yaşanmaya başlandı.

Yalnızca halka arz edilmiş büyük şirketlerde uygulanmaya başlanan kurumsal yönetim uygulamaları, artık küçük ve orta ölçekli işletmelerinde ilgi alanı içerisine girdi. Bu durumun belki de en önemli unsuru gelecek nesil olarak nitelendirdiğimiz kuruculardan sonra gelen kuşakların işletmelerin içerisine girmeye başlamasıdır. Ne istediğini tam olarak adlandıramayan ancak ne olması gerektiğini doğru saptayabilen nesillerin şirket içerisinde aktif rol alması, yönetimlerin muhasebe-finans birimlerinin eksikliklerini de gün yüzüne çıkardı.

Klasik tanımı ile işlemleri kaydeden, sınıflandıran ve elde ettiği sonuçları yorumlayan muhasebe de yaşanan tüm bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kaldı. Örneğin, “işletmenin dili” olarak nitelendirilen muhasebe artık yalnızca kaydetmekle kalmıyor, kurum ve kuruluşların tüm faaliyetlerindeki etkinlik ve verimliliklerinin derecesini de ölçüyor. İşletmelerin tüm birimlerinden bilgi akışı sağlayan muhasebe-finans birimi, elde ettiği tüm bu rakamları sürekli olarak analiz ve sentezden geçirerek, yönetime kararların alınması sürecinde bilgi akışı sağlıyor.

Söz konusu bilgi akışının muhasebe kökenli olarak ilerlemesinin tabi ki de en önemli sebeplerinden biri muhasebe biriminin yasal zorunlulukları en yoğun hisseden birim olmasıdır. Ancak, zorlayıcı etkenlerin desteği ile bile olsa güncelliği sağlanan bilgiler işletmelerin bilgi sisteminin temelini oluşturuyor. Bilgi sisteminin işletilmesinde olmazsa olmazlardan olan süreklilik ve güncellik şartlarını yerine getiren muhasebe, işletmelerin temel fonksiyonlarından olan planlamayı da kendine doğru yaklaştırıyor. Böylelikle, işletme üst yönetimlerinin yönetim muhasebesi, maliyet muhasebesi, sorumluluk muhasebesi veya bütçe gibi farklı perspektiflerle değerlendirme yapmasına olanak sağlıyor. Bilgi kullanıcılarına veya taraflarına diğer bir ifade ile iç veya dış paydaşlarına her türlü sağladığı finansal bilgiyi, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde ortaya koymaya çalışan muhasebe-finans aslında kendi içerisinde genel kabul görmüş ilkelerine de paralel bir anlayış sergilemektedir.

Dolayısıyla, muhasebenin ve denetimin genel kabul görmüş ilkelerinin yanı sıra kurumsal yönetimin de genel kabul görmüş ilkeleri yine muhasebenin temel de hizmet etmeye çalıştığı anlayışa uygundur. Örneğin, kurumsal yönetim de aynı muhasebe gibi şeffaflık, hesap verebilirlik, adillik ve sorumluluk ana ilkeleri tarafından şekillenmektedir.

Şirket içerisindeki uygulamalarda gerektiği kadar önem verilmeyen ve daha çok satışa odaklanan şirketlerimizin, resme doğru açıdan bakabilmeleri için öncelikle muhasebe-finansa ve ardından işletmeleri içerisindeki bilgi sistemlerine önem vermeleri gerekliliği açıktır.  Değişen koşullara ancak şeffaflık ve hesap verebilirlik yolunda ilerleyen, bilgi alt yapılarını ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirebilen, elde ettiği tüm bilgileri kullanarak stratejilerini doğru olarak ortaya koyabilen ve stratejik anlamda doğru yönetilebilenler adaptasyon sürecini tamamlayabilecektir.

Share:

Leave a reply